Lise (ortaöğretim) mezunlarının ana derdi bir programa yerleşebilmek, tüm kaygılar oraya odaklanıyor. Ancak daha gerisinde okullarımızın durumu nedir, en azından akademik başarısı nedir sorusuna odaklanmak gerekiyor. Elimizde neredeyse tek genel ölçüt sayılabilecek TYT-AYT sınavları olduğuna göre, buradan liselerde en azından akademik başarının ne olduğunu yorumlamaya çalışalım.
2025 TYT sınavında sınavı geçerli sayılan 40.818 aday başlangıç puanı olan 100 puanı bile alamamış yani sıfır puan almış.
Sıfırcılar ayrı bir sorun, bu düzeydekilere nasıl diploma verilmiş, daha pek çok soruyu içeriyor ancak bunu bir yana bırakalım, okulların başarı durumuna odaklanmaya çalışalım.
Ders programları öğrencilerin edinmesi gereken kazanımlardan oluşmaktadır. Örgün öğretimden (okullardan) mutlak amaç bu kazanımların hepsini her öğrencinin edinmesidir. Bu mutlak başarının pratikte gerçekleştirilmesi çok zordur.
Eğer lise mezuniyeti için daha makul bir AMAÇ program kazanımlarının yüzde 75 ve üstünü edindirebilmek sayılırsa, soruların yüzde 75’ini yanıtlıyor olmak iyi bir ölçüt olabilir. Bu başarı düzeyine TYT’de 400 ham puana karşılık gelmektedir.
TYT genel akademik yeterlilikleri ölçme iddiasında olduğuna göre, her bir aday da bu sınava katılma durumunda olduğuna göre, genel akademik başarı için TYT puan türü dikkate alınabilir. Sınavı geçerli sayılan 2 milyon 351 bin 397 öğrenciden TYT’de 400 ve üzeri ham puan alan sadece 44.193 kişi bulunmaktadır yani sınava girenlerin sadece yüzde 1,8’i soruların yüzde 75’ini yanıtlayabilmiştir.
Tablo: 2025 TYT ve AYT Sınavları Yığışımlı Ham Puan Dağılımlar
Tablo: 2025 TYT ve AYT Sınavları Yığışımlı Ham Puan Dağılımları
Tablo: 2025 TYT ve AYT Sınavları Yığışımlı Ham Puan Dağılımları
Tablo: 2025 TYT ve AYT Sınavları Yığışımlı Ham Puan Dağılımları
* 440 ve üstü puan türünde çok küçük sayılar iki kesire kadar verildiğinden 0,00 olarak yansımaktadır, mutlak sayılara bakınız.
Eşit ağırlık puanı her alandaki kazanımı göstermek üzere bir ölçüt kabul edilirse eşit ağırlıkta soruların yüzde 75’ini sadece 2.823 öğrenci yanıtlayabilmiştir. Bu oran binde 1’lere denk düşmektedir.
Bu iki sonucun anlamı; Türkiye’yi bilim teknolojide ileriye taşıyabilecek %75’lik dilimde zaten çok sınırlı sayıda öğrenci var ki, onların da büyük çoğunluğu bir süre sonra veya lisans sonrası yurtdışına gitmektedir.
Bir diğer deyişle Türkiye bu haliyle yüksek nitelikli nüfus yetiştirememekte, dolayısıyla yüksek nitelikli bilgi üretimi ve işler üretemeyecek duruma doğru evrilmektedir.
Okulların öngördüğü kazanımların en azından yarısını edindirmesi beklenir.
Bu akademik kazanımların yüzde 50’sini başarabilme düzeyi TYT’de yaklaşık 300 ham puana karşılık gelmektedir. Bu başarıyı gösterenlerin oranı ise yüzde 17 kadardır. Yani toplamda yüzde 17 kadarı ortalama bir lise mezunu niteliğine sahip bulunmaktadır.
Liseyi bırakanları, hiç mezun olmayanları, sınava girmeyenleri de dikkate alırsak, toplam çağ nüfusunun ancak yüzde 12-13’ünün beklenen kazanımları edinebildiği ileri sürülebilir.
Sınav sonuçları bir ölçme değerlendirme aracı olursa buralardan dersler çıkarılabilir.
Daha ayrıntılı analizler yapabilmek ve dersler çıkarabilmek için ÖSYM’nin okullara kadar, en azından iller bazında okul türlerine ve TYT ve AYT puan türlerine göre sonuçları paylaşması gerekmektedir.
ÖSYM ayrıntıları vermese de mevcut sonuçlar da zaten başarısızlığı ele vermektedir.
Bu başarısızlık bu çocukların başarısızlığın da öte öncelikle yükümlü ve sorumlu MEB’in, ülkenin eğitim politikalarını ve uygulamalarını sürdürenlerin başarısızlığıdır, daha genel olarak da tüm bir ülkenin başarısızlığıdır.
Bu sonuçlara göre MEB ve okul yönetimleri zaten değişmelidir, ders dağılım ve programları değiştirilmelidir. Ülkede bilim, felsefe, sanat politikaları değişmelidir. Bu sonuçlara yol açan ne varsa belirlenmeli ve değiştirilmelidir.