Müzehher Özerinç ile Ekrem Güyer Ankara Radyosunda tanıştılar. Arkadaşlıkları önce aşka, sonra da evliliğe dönüştü. Tutkulu, sevgi, saygı dolu bir evlilik. Beraberken bile birbirlerini özlüyorlardı. Her an birlikte, her an birbirlerine hasret.
Bir gün Ekrem Güyer udunun tellerinde dolaşırken, bir yandan sevdiği kadını düşünüyor, bir yandan da Türk musikisine bir eser bırakıyordu. Diyordu ki Müzehher’e,
Unutturamaz seni hiçbir şey, unutulsam da ben.
Her yerde sen her şeyde sen bilmem ki nasıl söylesem?
Bir sisli hazan kesilir ruhum eğer görmezsem.
Her yerde sen her şeyde sen bilmem ki nasıl söylesem?
Şarkıyı birlikte söylediler. Defalarca. Tanındı şarkı. Çok da sevildi.
Ne yazık ki bu mutluluk çok uzun sürmedi 19. Şubat. 1954 günü geçirdiği mide kanaması sonunda Ekrem Güyer yalnız bıraktı Müzehher’ini. oğlu Metin’le. Artık onsuz yaşayacak ama, “Unutturamaz seni hiçbir şey,” diyen adamı nasıl unutacaktı ki?
Unutamadı zaten. Her gün sevdiği adamı yaşıyordu. Mırıldanıyordu ara sıra, ”Unutturamaz seni hiçbir şey,” diye. Ama tek başına. Olmuyordu ki. Cılız çıkıyordu sesi. Bir cevap vermeliydi, Ekrem’ine…
Günlerden bir gün Müzehher Hanım Radyo Evinin koridorunda elinde bir kâğıtla beklerken, Şekip Ayhan Özışık çıkageldi. Biraz sohbet ettiler. Uzattı elindeki kağıdı arkadaşına. Anlamıştı Şekip Bey; hem kağıttaki çığlığı, hem de kendisinden bekleneni.
Müzehher,”Unutturamaz seni hiçbir şey,” diyen sevgilisine cevap veriyordu.
Unutmadım seni ben, unutmadım.
Her zaman kalbimdesin.
Aylar, yıllar geçti, söyle sen nerdesin?
Anlaşıldı, sen geri dönülmeyen yerdesin.
Unutmadım, unutamadım seni ben.
Her zaman bendesin.
Şekip Ayhan Özışık besteledi. Karcığar makamında.
• BUYURUN, BİR DE BU HİKAYEYİ BİLEREK DİNLEYİN. .
HATTA..
• VARSA SEVDİĞİNİZ BİRİSİ, BERABER SÖYLEYİN. TADI BAŞKA OLACAKTIR.
