VATAN ŞAİRİ

Vatan Şairi deyince, eminim aklınıza hemen Namık Kemal geldi. Osmanlı devletinde, “yurtseverlik, özgürlük, ulus” gibi  kavramları ilk defa kullanan şair, yazar, gazeteci, düşünce ve devlet adamı.

Vatan Şairi deyince, eminim aklınıza hemen Namık Kemal geldi. Osmanlı devletinde, “yurtseverlik, özgürlük, ulus” gibi  kavramları ilk defa kullanan şair, yazar, gazeteci, düşünce ve devlet adamı. 

Onun vatan uğruna ne acılar çektiğini, ne bedeller ödediğini bilmeyeniniz yoktur. Henüz 48 yaşındayken esarette öldüğünü söylemek yeter sanırım.

Şimdi unun bir hayli uzun HÜRRİYET KASİDESİ adlı şiirinden birkaç beyit sunuyorum. Dili biraz zorlasa da, lütfen okuyun.

Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten,
Çekildik izzet ü ikbal ile bâb-ı hükûmetten.

Yani, zamanın hükümlerini (hükümetçe alınan kararlar) doğruluk ve esenlikten sapmış görünce hükümet kapısından şeref ve ikbalimizle çekildik. Şair burada, dış politikada alınan kararları ve yabancılara verilen tavizleri kastediyordu.     

Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten,
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez iânetten.

Şair, kendini insan bilenler halka hizmet etmekten usanmaz; iyiliksever olan mazluma yardım etmekten elini çekmez, derken, yöneticilerden halka hizmet etmesini ve mazluma el uzatmasını istiyor.

Hakîr olduysa millet, şânına noksan gelir sanma.
Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetten.

Diyor ki, sizin milleti hakir görmeniz, onların şanına noksanlık getirir sanma. Çünkü altın yere düşmekle değerinden bir şey kaybetmez. Millet bu hale düştüyse suçlu yöneticilerdir.  

Vücûdun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır,
Ne gâm râh-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten.

Madem ki, vücudun, hamuru  vatan toprağıdır, vücudun vatan yolunda eziyet ve sıkıntı çekmesi bizim için gam değildir. İnsanın tek varlığı vatan toprağıdır. Biz bu topraklarda doğar, beslenir ve ölürüz.   

Muini zâlimin dünyada erbâb-ı denaettir,
Köpektir zevk alan, sayyâd-ı bi-insâfa hizmetten.

Çok net. Dünyada zalimin yardımcıları alçak kimselerdir, insafsız avcıya hizmet etmekten zevk alan köpektir.

 Ve altın vuruş:

Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar,
Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten, 

Gezdiğin o güzel, nazlı ovalar zulüm köpeklerine kaldı.

Ey yaralı kükreyen aslan bu gaflet uykusundan uyan.

Sevgili Dostlar, lütfen ders verir edasıyla yazdıysam bağışlayın. Böyle olmasına ahval ve şerait sebep oldu. 

ZATEN, ANLADINIZ HER HALDE…

 

 

 


İfral TURGUT

20.03.2025 20:57:00

YAZARLAR


ÇAMUR KURUTMA TESİSİ 8 AY İÇİNDE DEVREYE GİRİYOR

KARATAŞ TARIMA DAYALI SU ÜRÜNLERİ VE SERA OSB DEĞERLENDİRİLDİ

ALTIN KOZA FESTİVALİ 22 EYLÜL’DE BAŞLIYOR

BİLGİÇ: ÇUKUROVA EMEĞİN VE ÜRETİMİN SEMBOLÜDÜR

“NİSAN AYINDA MARKETTE 39 ÜRÜNÜN 28’SİNDE FİYAT ARTIŞI, 11’İNDE İSE FİYAT AZALIŞI GÖRÜLDÜ

ADANALI SANAYİCİLERE ŞİKAGO TİCARET MERKEZİ TANITILDI

ESTETİK YAPTIRMAK İSTEYENLERİN EN SIK DÜŞTÜĞÜ 5 HATA!

TUİK İŞSİZLİK ORANINI AÇIKLADI

ÜRETEN KADINLARA “GİRİŞİMCİ YETKİNLİK KAZANDIRMA PROGRAMI”

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ YARARINA FOTOĞRAF SERGİSİ

ADANA’DAN AVUSTRALYA’YA UZANAN HAYATIN HİKÂYESİ

VALİLİK AÇIKLADI

“NÖBET, İCAP VE FAZLA MESAİ ÖDEMELERİNDE AKSAMA YOK”

CEYHAN’A İSMET İNÖNÜ KENT MEYDANI

TÜRK LEZZETLERİNİ USTALARINDAN ÖĞRENİYORLAR

FAZIL SAY’IN 50. SANAT YILI

“EMEĞİMİZE, HAKLARIMIZA, GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!”