YAZIK ETTİN KENDİNE!

Demem o ki, eğer vicdanının sesine kulak vermiş olsaydın yalnız kalmazdın, bugün sevenlerin yanında olurdu.

 

Öyle ya!

Makam, mevki, varlık Kadı'ya mülk değilmiş. Oysa sözüne güvenilirdi. Halk seni takdir ediyordu. Makam Odasının kapısında güvenlik elemanları bekliyordu. Etrafından randevusuz kuş bile uçurulmuyordu.

Hatırlıyor musun heyetler halinde insanları kabul ediyordun. Sözde sorunlarını dinliyor gibi yapıp, dertlerine derman olacak çözüm önerilerini dile getiriyordun.

Sen konuşurken o insanlar nefes almadan seni dinliyordu. Ağzından çıkan her kelime yüreklerine dokunurdu sanki!

Bazen de masanın sağ köşesinde kalem, defter bulunduruyordun. Insanlar büyük bir umutla yanından ayrılıyordu.

Halkla sohbet ederken, sevenlerin etrafında etten "duvar" demek istemem ama "çember" oluşturuyordu.

İtibar sahibiydin. Çantanı taşımak için insanlar birbiriyle yarışıyordu. "Danışmanım" dediğin zat, "Kahraman" edasıyla bu insanlara ters ters bakıyordu. Sen de bırak uyarmayı bu bakışları görmezden geliyordun.""Saltanat hep böyle devam eder" diye hayal kuruyordun.

Kibirligin yüzüne yansıyordu. Oturduğun koltuk sana dar geliyordu Daha iyi yer ve makamlara sahip olman gerektigi düşünüp duruyordun. Bu düşünceni kendine yakın bulduğun insanlarla zaman zaman paylaşmaktan bir beis görmüyor, dilden dile konuşulmasını istiyordun.

Halkın güvenini kazanacağın yerde kibirligin yüzünden beklenmedik bir anda tökezleyerek yere kapaklandın. Oysa, sana çelme atan da yoktu. Nasıl düştüğünü anlayamadın. Acaba yürüdüğün "yol" seni kabul etmemiş olabilir mı, diye insan düşünmeden edemiyor.

Demem o ki, eğer vicdanının sesine kulak vermiş olsaydın yalnız kalmazdın, bugün sevenlerin yanında olurdu.

Dünü hatırla telefonun susmuyordu, ya şimdi arayan soranın var mı, sanmıyorum fakat olmasını isterdim.

Hani bir söz var: "Kendi düşen ağlamaz" diye!

Ama sen şimdi düştüğün yerden kalkabilmek için destek bekliyorsun. Ama kusura kalma sana güven duyan, peşinden koşarak gelen, sözüne itimat eden o insanlar şimdi etrafından yok artık!

Eğer sabah söylediğini öğleyin unutmamış olsaydın saygınlığına gölge düşürmezdin. Güven erozyonu yaşayamazdın.

Kusura bakma ama itibarını kendi elinle yerle yeksan ettin.

Şimdi kalk ve doğrul, dön arkana bak nerede seni seven kitle?

Yazık ettin kendine!


Düzgün COŞKUN

27.07.2024 16:44:00

YAZARLAR


KIVANÇ: OVP EKONOMİ VE İŞ DÜNYASI İÇİN ÖNEMLİ HEDEFLER İÇERİYOR

MİGREN HASTALIĞI TÜRKİYE'DE EN ÇOK 50 YAŞ ALTI ERİŞKİNLERDE GÖRÜLÜYOR

TEKİN: SEYHAN MUTFAK PROJEMİZİ HAYATA GEÇİRİYORUZ

“VAHŞİCE YAPILAN AĞAÇ KATLİAMINI ŞİDDETLE KINIYORUZ”

SEYHAN DEVLET HASTANESİNE KADIN BAŞHEKİM

İNŞAAT SEKTÖRÜ İŞ KAZALARININ EN SIK YAŞANDIĞI ALAN

AYDAR: BEŞ AYDA BÜYÜK PROJELERİ HAYATA GEÇİRDİK

GAZETECİLERE TEHDİTLERE KINAMA

KASAP, KEBAP VE LOKANTA İŞLETMELERİ BİLGİLENDİRİLDİ

“BEN KÜBA”, 60. YILINA ÖZEL GÖSTERİMLE ADANA ALTIN KOZA’DA

ALTIN KOZA FESTİVALİNDE ''SEVGİ KORTEJİ'' YAPILMAYACAK

"PAMUKTA HASAT SÜRERKEN ÇİFTÇİLER ENDİŞELİ"

MHP’DE BAŞKANLAR GÖREVE BAŞLADI

YERFISTIĞINDA HASAT BAŞLADI

ADANA SANAYİ SİTESİNDE YANGIN

4 MAÇTA 1 PUANA RAZI OLDU

ADANASPOR’DA BAMBA İÇİN SAYGI DURUŞU