(Yeni anayasa çalışmaları başlamış. Türban, laiklik ve ailenin korunması konusunda önemli değişiklikler olabilirmiş.)
Tarih. 9 Kasım 1989. Berlin Duvarı yıkıldı. Soğuk savaş dönemi sona erdi. Yeni bir dünya düzeni kuruluyordu. Orta Doğu’da, Kafkaslarda, Balkanlarda, yeni haritalar çiziliyordu.
Yeni Dünya Düzeni, Türkiye’ye hangi görevi verecekti? Türkiye uzmanları görev başındaydı.
CIA Orta Doğu Masası eski şefi Graham Fuller, bir röportajında (6 Şubat 1990- Cumhuriyet) “Atatürk’ün düşünceleri çağı için son derece güçlü düşüncelerdi. Ama Türkiye artık ulusal kimliğini, dünyadaki rolünü, hatta İslam’ın günlük yaşamdaki yerini yeniden düşünmelidir, Türkiye, demokrasi ile İslam’ın bir arada yaşatılabileceği modern bir formül bulsa, İran ve Arap dünyasına olağanüstü büyük bir entelektüel öncülük yapmış olur. İslam dünyası için geleceğin modeli olur bu,” diyordu. (NASIL AKIL AMA!)
Fuller demeçlerin, sürdürüyordu: ”Kemalizm öldü. Kemalizmin sonuna gelmesinin iyi olduğunu düşünüyorum. Halkın büyük bir bölümü İslam için daha hürmet görmeyi, Osmanlı tarihiyle kucaklaşmayı istiyor.” (NEREDEN BİLDİ ACABA?)
Pentagon, üzerine düşen görevi yaptı ve CİA ajanı Fuller’ın görüşlerini rapor haline getirerek yayınladı: The Prospects for Islamic Fundamentalism in Turkey. Rapor Türkiye’nin yol haritasını çizmişti: ILIMLI İSLAM. Yani, birkaç çeşit İslam’dan (şimdilik) ılımlı olanı. (BİZ DE ÖDEVİMİZİ ALDIK VE BENİMSEDİK.)
“Uygarlıklar Çatışması” kuramcısı Samuel P. Huntington’ın tezi de aynıydı: “Türkiye İslam’ın lideri olmalıdır.” Şimdi arkasından gelen cümleye dikkat:” DEMOKRASİNİN MUTLAKA LAİKLİĞE DAYANMASI GEREKMEZ.” (İŞTE ZURNANIN “ZIRT” DEDİĞİ YER. BU SÖZLERİ SIK SIK DUYMADIK MI? HALA DA DUYMUYOR MUYUZ?)
Hudson Enstitüsü üyesi John O’Sullivan’ının görüşü ise ”:Türkiye’nin laiklik anlayışı değişmek zorunda ve bu değişimi garanti altına alıp koruyacak bir anayasa gelmek zorunda,” şeklindeydi. (“NE ÜSTÜNE VAZİFE,” DİYECEĞİM AMA CEVAP BELLİ: ADAMLAR BİZİ ÇOK SEVİYOR.)
Plan tıkır tıkır işliyor. Yol haritamızda şaşmadan ilerliyoruz. Şaşmadan ama aynı zamanda hissetmeden ve hissettirmeden.
BU KISA YAZIDA GEÇEN BAZI CÜMLELERİ TEKRAR HATIRLAYALIM MI?
EH, HAZIRLAYALIM ARTIK ŞU ANAYASAYI. ZATEN UZADI BİRAZ.
SONRA DA BAKARIZ..
