İfral TURGUT
Tarih: 07.04.2025 18:26
YENİ ÖZGÜR ÖZEL
Eşim dedi ki, ”Özgür Özel hakkında bugüne kadar söylediğim ve düşündüğüm her şeyi geri alıyorum.” Tepkimi anlamak için gözüme baktı. Ben de, “Ben almıyorum. Benim söylediğim her şey yerli yerinde kalsın ama gerektiğinde tamamını unutmaya hazırım,” dedim.
19 Mart’ta, artık bıçak kemiği de kesmeye başlamış, adeta açık savaş ilan edilmiş, delilsiz ispatsız, gerekçesiz tutuklamalar, gözaltılar, kayyımlar, tomolar, biber gazları, barikatlar, polis zulümleri ayyuka çıkmış, gençlik uyanmış, çoluk çocuk demeden herkes içeri tıkılmaya başlamış, yapılanlar tahammül sınırını aşmış ve Özgür Özel nihayet beklenen tavrıyla ortaya çıkmış, Saraçhane mitingleriyle birden milletine ümit olmuştu. İşte eşimle aramızda geçen yukarıdaki konuşma o ortamda oldu.
Daha önce Özgür Özel’e muhtelif zamanlarda yazılar yazmış ve uğradığım hayal kırıklıklarını sitemkar sözlerle ifade etmiştim. Ama Saraçhane’deki Özel, bir başka boyuta geçmiş gibi genel başkanlıktan liderliğe dönüşüyordu. İşte o yüzden, “…gerektiğinde tamamını unutmaya hazırım,” dedim. Sadece hazır değil, ümitliydim de.
Eğer,
- Adımlarını, siyasetin katı gerçeğine hayal aleminin romantizmini karıştırmadan sadece akıl rehberliğinde atarsa,
- Sadece bir kere değil, yüzlerce, binlerce kere de değil, hala her gün defalarca denenen insanları, “Bir kere de ben deneyeyim,” demeden yaşanmış tecrübelerden yararlanırsa,
- Bunca tecrübe ve yaşanmışlığın önderliğinde, hiç güvenilmeyecek muhataplarını teşhis basiretini gösterebilirse,
- Neticeye giden her yola itibar etmeden, o yolun etik, ekolojik, ahlaki ve yasal olmasına özen gösterirse,
- Başladığı bir işi başarıyla sonuçlandırdığında ondan kendine pay çıkarmayıp, zaten görevi olduğu konusunda tevazu gösterirken, yapamadıkları için özür dilemekle yetinmeyip, onları da olumlu sonuçlandırmak için yeni yollar ve yöntemler arama azim ve kararında olursa,
- Herkes tarafından kabul görmenin mümkün olmadığı gibi, gereksiz de olduğunu kabullenip, değersiz çevrelerin takdirini kazanmaya çalışmak için zaman kaybetmezse,
- Başladığı her işteki enerjisini, en az başladığı seviyede devam ettirip, başladığı seviyede sonuçlandırırsa,
- “Eylemler, kelimelerden daha yüksek sesle konuşur,” prensibini rehber edinirse,
- Çalışma arkadaşlarını seçerken, “Birinci sınıf insanlar, birinci sınıf insanlarla çalışır, ikinci sınıf insanlar, üçüncü sınıf insanlarla çalışır,” ilkesini şiar edinirse,
- Mezar taşına, “Burada kendisinden daha akıllı insanları çalıştırmayı başaran biri yatıyor,” diye yazdıracak kadar, uygar ve gerçekçi olabilirse,
- Gerçekten, “Önce vatan,” diyebilir ve bu uğurda gerekeni yapabilirse,
- Siyasetin gerektiğinde fedakarlık etmek sanatı olduğunu bilir ama o fedakarlığın tavize dönüşmemesi gerektiğini bilirse,
- Çıktığı yol ve taşıdığı misyonun gereği, bu çürümüş, kokuşmuş, her türlü ahlaki değerini yitirmiş toplumu kurtarıp, milletine bir nefes aldırabilirse,
ben de, sadece düşüncelerimi geri almakla kalmaz, özür diler, “İşte beklediğimiz lider,” diye haykırır, ömrümün sonuna kadar Özgür Özel ismine müteşekkir kalırım.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —