YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN, İYİ YAŞAYIN…

“Başarılarla dolu, verimli, kazançlı bir yıl geçirmenizi, Yeni yılın size, kurumunuza sağlık, mutluluk, yeni projeler getirmesini dilerim. Mutlu yıllar…”

“Başarılarla dolu, verimli, kazançlı bir yıl geçirmenizi, Yeni yılın size, kurumunuza sağlık, mutluluk, yeni projeler getirmesini dilerim. Mutlu yıllar…”

“İş birliğimizin güçlenerek devam edeceği, erinç dolu, verimli bir yıl olması dileğiyle. Yeni yılın iş yaşamınızda yeni kapılar açmasını, size büyük başarılar getirmesini dilerim.”

“2026 size tüm beklediğiniz güzellikleri getirsin. Mutlu yıllar! Sağlık, erinç, bol kazanç dolu bir yıl dileğiyle. Yeni yılın kutlu, yarınların umutlu olsun. Güzelliklerle dolu bir yıla merhaba de! Her şey istediğin gibi olsun.”

“Her yeni yıl bir öncekinden daha fazla sevgiyle bağlanmamıza neden olsun. Sizin varlığı bizim en büyük güven kaynağımız. Hep beraber, sağlıkla nice yıllara... Birbirimize kenetlendiğimiz, her şeyin daha güzel olduğu bir yıl diliyorum.”

“2026 yılı; hukukun yeniden oluşturulduğu, demokrasinin güçlendiği, özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırıldığı bir yıl olmasını diliyor, tüm yurttaşlarımızın yeni yılını en içten duygularımla kutluyor, aydınlık yeni bir yıl diliyorum.”

“Tüm yurttaşlarımızın yeni yılını yürekten kutluyor, 2026 yılının ülkemize barış, adalet, özgürlük getirmesini diliyorum.”

“2026 yılının; hemşerilerimize, halkımıza, bölgemize, tüm insanlığa barış, erinç, esenlik, gönenç, umut getirmesini diliyorum…”

***

Yakınlarına, dostlarına “yeni yıl” için ileti gönderecekler için salık verdiğim örnekler değil bunlar… Her yıl “yeniden” ısrarla söylenen, söylendikçe de insanları bataklığa/ çıkmaza sürükleyen politikacıların “iletileri” bunlar! Ne güzel değil mi? Güzel sözler, neden oldukları onlarca sorunu alalamaya çalışmalar, üzerinde çalışıyormuş gibi yapılıp emeğe/ hakça dağılıma/ hukuka ellerinden ne denlisi geliyorsa zarar vermeler…

Yılın son günü, “başarı, verimli bir yıl” dilemekle sorunların çözüleceği algısını yaymak ne güzel değil mi? Bir yanda açlığa sürüklenenlerin, bir yanda “destek” verilenlerin sayılarından belli değil sanki! Bırakın bunları, daha üç gün önce insanlar “aç” kalsın diye, “açlık sınırı” altında önündeki bir yılı yaşaması için asgari ücret” belirlendi! 

***

Hep yazıyorum da yılın son günü yeniden yazayım istiyorum; yurttaşların “tek” suçu “yönetecekleri” seçerken “onlara” güvenmeleri olmalı… Koca ülke güveniliyor onlara/ az şey mi? Bir havuzda toplanan vergiler, bu yurt sınırları içinde yaşamını sürdürenlerin canı/ malı/ geleceği güveniyor az şey mi? “Güven” duygusu olmadan da yaşam olmuyor! “Güven” duygusu olmadan yaşanabilir mi?

Peki, yurttaşların “ülkeyi yönet” diyerek seçtikleri bu “güven” karşısında ne yapıyor? Adına “demokrasiye geçiş” denilen son yetmişbeş yılla bir bakın! Kimler “iktidar” oldu, kimler bu yurdu dış işbirlikçilerine peşkeş çekti, kim kamunun mallarını sattı, kim yeraltı/ yerüstü varsıllıklarını yabancının eline geçmesini sağladı, kim bu yurdun yurttaşını “açlığa” tutsak etti bir düşünün… Beni dinlemeyin, “güvendiğiniz kim varsa onlara sorun, o günleri anlatan kitaplar okuyun, araştırın, sorun, soruşturun… İçi boşaltılmış” dilekler” ne anlama geliyormuş görün!

***

Bugün yılın son günü… Hiç kimse için “barış, erinç, esenlik, gönenç, umut” dileğinde bulunmayacağım; çünkü bunların hiçbiri gökten inmez! Bunların gerçekleşmesi için “emek” harcanması gerekir, inanılması gerekir, istenmesi gerekir, insanlarla duygudaş olunması gerekir… Yıllardır “dilerim” diye ileti seline boğanların yüzlerine bir bakın, duruşlarına bir bakın, seçim döneminde gördüğünüzle bugününe bir bakın, giyimine/ kuşamına/ gözlerinin içine bakın… Gördüğünüz kim; siz misiniz?

Bugün yılın son günü… Elbette “gelecekten” beklentilerimiz olacak, elbette “gelecekte” daha güzel/ daha yaşanılır bir ülkede yaşamak özlemi içinde olacağız; “umutsuz insan yaşamaz”, biliyoruz.  Ancak bunların gerçekleşmesi için başta “emek” verilmesi gerektiğine inanmamız gerek! Hakça paylaşmayı, duygudaşlık kurmayı, hakça bir sistemin oluşmasını sağlamayı, insan olmanın onurunu/ erdemini korumayı içselleştirmek gerek! Bugünün koşullarında, geçenlerde mecliste bütçenin onaylanmasıyla “kürsü” önünde “iktidar” vekillerinin verdiği o “mutluluk pozundan” sonra, “dilek” konusunun ne denli boş olduğunu bilmemiz gerek! Yeni yılda, bugünkünden daha zorlu koşullarda yaşayacaksınız; daha az tüketecek, bağışıklığınızı korumakta, sağlıklı beslenmekte zorlanacaksınız. Bu yüzden şimdiden elinizden gelen “önlemi” almak zorundasınız! Yaşadıklarınızı yalnız siz bilir, acınızı yalnız siz çekersiniz; onun için “daha iyi” nasıl yaşayabiliyorsanız onu deneyin. Yeni yılınız kutlu olsun, iyi yaşayın…

 


Oktay EROL

31.12.2025 22:08:00

YAZARLAR


ADANA’NIN BAZI İLÇELERİNDE KARDAN YOLLAR KAPANDI

BİLGİÇ: 2025 DAYANIKLILIĞIN TEST EDİLDİĞİ BİR YIL OLDU”

"ADANA, TÜRKİYE’NİN İKİNCİ BÜYÜK SANAYİ ÜSSÜ OLMA YOLUNDA"

HAVUÇ 4,2, MANDALİNA 3,5, KABAK VE YEŞİL SOĞAN 3,4 KAT ARTTI

SOĞUK HAVA SİNÜZİTİ TETİKLİYOR!

ADANA’DA KARGODA CİNAYET

BAŞKAN VEKİLİ GÜNGÖR GEÇER'İN YENİ YIL MESAJI

Aydın SİHAY YAzdı / BABAMIN FOTOĞRAF MAKİNESİ

YÜREĞİR BELEDİYESİ’NDEN ÇORBA İKRAMI

ADANA’DA YENİ YIL SERGİSİ

KARALAR AİLESİNİN “BİRLİKTE YÜRÜNMÜŞ YOL HİKÂYESİ”

ORTADOĞU HASTANESİNDE KONKORDATO KALKTI

VALİ KÖŞGER’İN YENİ YIL MESAJI

VE ADANA KAR İLE TANIŞTI

YILBAŞI SOFRALARINDA BESİN ALERJİSİNE DİKKAT!

ADANA, KAN BAĞIŞINDA İLK ÜÇTE

YÜREĞİR’DE YILBAŞI DENETİMİ