'YERELDE GAZETECİ DE GAZETELER DE BİTİK'!

Önce gazeteci özgür olacak, sonra da çalıştığı gazete ya da televizyon kanalı. Günümüzde gazetecilerin özgür olduğu ve özgürce çalışma olanağı bulduğu maalesef söylenemez. Güç neredeyse gazete yayın politikası ona göre dizayn ediliyor.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı ya da kısıtlı olduğu ülkelerde 'Evrensel İnsan Haklarından, hukuktan söz etmek iyimserlik olur. Önce gazeteci özgür olacak, sonra da çalıştığı gazete ya da televizyon kanalı. Günümüzde gazetecilerin özgür olduğu ve özgürce çalışma olanağı bulduğu maalesef söylenemez. Güç neredeyse gazete yayın politikası ona göre dizayn ediliyor. Gazeteciler de bu yayın politikasına uygun köşe yazıyor, haber oluşturuyor.

*** 

Dün hastanede bir meslektaşımla karşılaştım. Tedavi için geldiği klinikte güçlükle ayakta duruyordu. Daha doğrusu geçerken o, beni fark etti ve seslendi. Ayaküstü sohbet ettik. Rahat konuşamıyordu. İkinci baharı yaşamasına karşın, halen "serbest gazetecilik" yapıyor. Yerel bir gazetede köşe yazıyor. Alan olarak spor ve spor camiasına yakın. Futbol maçlarını izliyor ve kritik yorumlar yapıyor. Okur kitlesi yazılarını zevkle takip ediyor. Sakin bir duruşu var. Buna karşın yazılarında sert ifadeler kullanıyor. Mesleki bilgi ve birikimi tartışma götürmez. Büyüklerine karşı da oldukça saygılı.

***

Aslında ismini vermek isterdim, ama konuşmasını sayfama alarak sevgili okuyucularımla paylaşabileceğim o an aklıma gelmedi. İzinsiz isim vermenin etik olmadığını sizler de biliyor ve bana hak vereceksiniz diye düşünüyorum. Kıymetli meslektaşım halen aktif gazetecilik yapıyor.

***

Söyledikleri sözler kamu kurum ve kuruluşları başta olmak üzere, Meslek Odaları, Sendikalar, Siyasi Parti il ve ilçe örgütleri, belediye başkanları ve belediye meclisi üyelerinin hoşuna gitmeyeceğini de biliyorum. Çünkü söz konusu kurumların yerel basına karşı tutumunu sert bir dille eleştiriyor. Bu bağlamda sözünü esirgemiyor. Ne acıdır ki, bugünkü konuşmasının patronunun hoşuna gideceğini de hiç sanmıyorum. Bu nedenle telefonla arayıp ismini vermek istediğim fikrinden vaz geçtim. 

***

Ancak şöyle bir ipucu verebilirim: Uzun yıllar yaygın gazetelerde çalıştı. Emekli olduktan sonra ekonomik nedenlerden dolayı yeniden çalışmak zorunda kaldı. Yaygın gazetelerde kendine yer bulamadığı için yerel gazeteleri tercih etti. Mesleğe yeni başlayan genç gazetecilerle özellikle spor haberi yazmak yorum yapmak konusunda adeta yarışıyor. 

***

İşte gazetecilik refleksi, sormadan edemiyorum: "Yerelde rahat nefes alıyor musun? Çalışma koşulları nasıl? Maaşlar düzenli ödeniyor mu? Haftalık ve yıllık izin kullanıyor musun? Haberlerine müdahale ediliyor mu? Bu konuda patrondan uyarı aldığın zamanlar oldu mu? Yazılarından dolayı siyasi ve spor çevreleriyle sıkça sorun yaşıyor musun"?

***

Sorularıma noktayı koymadan yüz ifadesinin değiştiğini gözlemledim. Kendi kendime "Keşke sormaz olaydım" diye mırıldadım. Önce başlıktaki söz ağzından çıktı, sonra devam etti:

***

"Hocam, siz de emekli olduktan sonra uzun yıllar yerel gazetelerde görev yaptınız. O günden bu yana ne değişti diye sormanızı yadırgadım doğrusu. Önce şunu ifade etmeme izin ver: Yerelde gazeteciler de gazetelerde de bitik artık.

Bu sözümü sen sormadan kamuoyunda daha iyi anlaşılması bakımından biraz açmak istiyorum: Gazetelerin patronlara para kazandırdığı dönem çoktan bitti. O dönem gazetecilerin koşulları farklıydı. Gazeteci gerçek manada gazetecilik yapıyordu. Çünkü özgürdü. Ne yazacağını, nasıl başlık atacağını kimseye sormazdı. Ertesi sabah gelebilecek tepkilere patron muhatabına gereken cevabı veriyordu zaten. 

***

Çünkü patron çalışanına güveniyordu ve kalkan gibi koruyordu. Gazetecinin arkasında dik durmayan patron yoktu. Ne yazdığına bakmazdı. Kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, Odalar, devasa şirketler milli ve dini bayramlarda ilan ve reklam veriyordu. Bunlar bıçak gibi kesildi. Şimdi gazeteciyi koruyan kollayan patronlar yok aksine yazdığına burun kıvıran patronlar var. Gazeteler işverene para kazandırmıyor. Basın İlan Kurumu da pasta dilimini küçüldükçe küçültüyor."

***

Şimdi soracaksın "Peki yerel gazeteler nasıl ayakta duruyor, ağır ekonomik koşullara rağmen" İnan bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum".

***

Değerli okuyucularım ve sayfa dostlarım, meslektaşımın konuşmasında şu gerçek dikkat çekiyor: Sadece yaygın basında değil, yerelde de halkın haber alma özgürlüğü kısıtlanıyor. Yerelde gazeteci özgür değil de halkın özgür olduğu söylenemez. Gazeteci susarsa gazeteler yaşatılmazsa, halkın sesini duyan olmaz. Kentlerin sokaklarında usulsüzlük yapan, çalan, çırpan haksız servet edinenlerden geçilmez. 

***

Koşullar ne olursa olsun kent dinamikleri başta olmak üzere yerel yönetimler, ekonomiye yön veren iş dünyası Odalar ve diğer kurumlar "tasaruf tedbirleri " genelgesini gerekçe göstererek yerel basına sırtını dönmemeli. Gereken desteği vermeli.

***

Basın İlan Kurumu da ilan ve reklam pastasından gazeteleri arasında ayrıcalık yapmamalı. Özellikle yerel gazetelerin yaşamasına olanak tanımalı. Yerel gazeteleri desteklemek, kurumun önceliği olmalı.

***

Yerelde çok güçlü, dinamik işini layıkıyla yapan, "kalemim onurumdur" diyen 'biat Kültürü’nden uzak gazetecilerin olduğu gerçeğini unutmayalım lütfen! 

***

Yine yaşanan ekonomik zorluklara karşın, varını yokunu seferber ederek gazeteyi yaşatan patronların olduğunu da !

***

Tüm kamu ve özel kurumlar ile sivil inisiyatif bilmelidir ki; yerel basına destek, her türlü baskıya, yolsuzluğa hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı direnmek anlamına geliyor.


Düzgün COŞKUN

6.03.2025 23:39:00

YAZARLAR


Aydın Sihay/ BURADAN BİR ADANALI MI GEÇTİ?

ANAMUR-GİRNE DENİZ OTOBÜSÜ SEFERLERİ BAŞLIYOR.

JMO’DAN “DEPREM” KARARLILIĞI

KARALAR: UNESCO LİSTESİNDE DAHA FAZLA TURİST ÇEKECEĞİZ

İFTAR ÇADIRI YERİNE EVDE SICAK YEMEK UYGULAMASI

ÇETİN EMEÇ ANILIYOR

SAKA KUŞUNUN AVLANMASI VE BESLENMESİ YASAK

GAZETECİ CEYHUN ÖZGÖNÜL'ÜN 2019 SEÇİMLERİNDEKİ YAZISI

ADANA'NIN HUZURU İÇİN ARALIKSIZ DENETİM

BULUT: SOSYAL YARDIMA AYRILAN PARA YÜZDE 61 ORANINDA ARTTI

UYUŞTURUCU VE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE İÇİN PROTOKOLÜ

TÜRKİYE’DE BUĞDAY KRİZİ BÜYÜYOR: 44 İLDE ÜRETİM AZALDI!

YÜREĞİR BELEDİYESİNDEN BİN KİŞİLİK İFTAR SOFRASI

CEYHAN'DA AFET KONUTLARI TAMAMLANDI

TGC: MESLEKTAŞLARIMIZA GEÇMİŞ OLSUN DİYORUZ

KADINLAR GÜNÜ ETKİNLİKLERİNDE DİREN FİLMİ

ÇUKUROVA’DA DOĞALGAZ ABONE SAYISI 1 MİLYONA YAKLAŞTI