9 Mayıs 2025 günüydü, "Seyhan'da Parklara 19 Mayıs makyajı" başlıklı bir yazı yazmıştım. O gün Adana'nın en işlek Mavi Bulvar üzerindeki Şehitler Parkı'nda hummalı bir çalışma yapılıyordu.
Çimler biçilir kuruyan ağaçlar kökünden kesiliyor, fitnnes aletleri yenileniyordu.
Seyhan güzelleşiyordu bir anlamda bu güzellikleri haberleştirmek de biz gazetecilere düşüyordu. Yapılan hizmetleri yerinde görüp birkaç fotoğraf karesi çekerek sayfamda paylaştım.
Çok eleştiri aldım. Söz konusu çalışmaları takdirle karşılayanların yanı sıra yapılan hizmetleri yetersiz bulanlar da vardı.
Aradan 8 gün geçmesine rağmen tepkisini dile getirenler oldu. Sayın Sinem Kaçar Yakar ve Sayın İlker Demirkıran. Seyhan ve Adana'nın geleceği açısından anlamlı bulduğum yorumlara buradan yer vermek istiyorum"
Sinem Kaçar Yakarışıyla diyor: "Darısı Çukurova ve Ceyhan'a. Parklar pislik içinde çocuk oyun alanlarındaki aletler kirik dökük. Masalar kullanılamaz halde. Otlar biçilmiyor ağaçlar budanmamış".
İlker Demirkıran ise şu paylaşımda bulunmuş " Seyhan Belediyesi Park ve Bahçeler Temizlik İşlerini tebrik ederim. İşlerini çok güzel yapıyorlar. Fakat asfalt hiçbir şekilde çalışmıyor. Darısı asfalta ve güzel yorum yapmamıza.
Düzgün Coşkun vallahi saygıdeğer abiciğim yaklaşık 10 aydır biz kazılıp parası ödendiği halde mahallemizdeki çukuru yaptıramadık defalarca video fotoğraf sosyal medya paylaşımı yaptık Adana olay habere çıktı yine yapmadılar üstüne bize Zeydan Başkan'ın iki tane korumasını gönderdiler. Allah’tan tanış çıktık da adamlarla tartışmadan güzel bir şekilde ayrıldık. Biz bu yolu her gün kullanıyoruz ama bizi anlamıyorlar"
Ben de diyorum ki, talepte bulunmaktan vaz geçmeyin, belediye kapılarını arşınlamaktan yorulmayın. Siz ses yükselttikçe yerel yönetimler duymak zorunda kalır.
Çünkü sesinizi duymayan yöneticiler çok iyi biliyor ki önümüzdeki Mahalli seçimlerinde sizlerden oy isteyemeyecek. İstese de oy vermeyeceğinizi bilir. Açık bir dille söylemeliyim ki koltuk altlarından kayıp gider. Bu riski hiçbir belediye başkanı göze alamaz.
Siz belediye başkanlarına değil, onlar size gelecek. Kapınızı aralayacak hal hatır soracak. Sorunlarınızı dinleyecek. Çözüm odaklı bir çalışma başlatacak.
Siz talepte bulunmakla yetinmeyen. Gerekirse tepkinizi daha sert bir dille ve toplumsal dayanışma ruhuyla dile getirin. Size gelmeye mecbur kalsınlar.