ZUCKERBERG AKLANDI MI?

Bizde en çok politikacılardan duyduğumuz bir tümce var; konuşursam yer yerinden oynar! Benzer tümceyi geçtiğimiz günlerde modacı Cemil İpekçi de söyledi; birlikte olduğum kadınları saysam Türkiye ayağa kalkar!

Bizde en çok politikacılardan duyduğumuz bir tümce var; konuşursam yer yerinden oynar! Benzer tümceyi geçtiğimiz günlerde modacı Cemil İpekçi de söyledi; birlikte olduğum kadınları saysam Türkiye ayağa kalkar! Nedense “bir türlü” söylemezler! Neden gizem oluşturmayı istedikleri, neden böyle bir şeye gerek duydukları da bilinmez! Politikacılar, “yer yeri oynatacak bilgileri kime saklıyor” sorusu akıllarda dolanıp durur! Kimi korudukları, kimin için çalıştıkları, kimin varlığını hiçe saydıklarını düşünmezler! İpekçi’de öyle; “birlikte olduğu kadınları” açıklarsa ne olacaktı, cinselliğini kanıtlamış mı sayılacaktı, özeli için söyledikleri birilerini bungunluğa mı itecekti/ itekleyecekse bundan kendine ne kalacaktı? Yirmibirinci yüzyılda yaşamış olması, bu yüzyılda sözü dinlenmesi mi? Zamanında, yerinde yapılmayan açıklamaların, gösterilmeyen tepkilerin oluşturduğu acıların “bedelini” halk öderken, “halk” yaşadığı acıların bedelini kine/ nasıl ödetecek?

***

Anlaşılıyor ki, Facebook, Instagram, WhatsApp gibi popüler sosyal medya mesajlaşma uygulamalarını elinde bulunduran Meta'nın CEO'su Mark Zuckerberg’de benzer özellikleri üzerinde barındıran biriymiş! Önce sosyal medyada yer alan, ardından medyada gündeme gelen “Covid döneminde gerçekleri saklamamız için bizi zorladılar, Covid aşısının yan etkileri olabileceğini söyleyen herkesin paylaşımlarını silmemizi istiyorlardı” sözleri düşündürmedik kimseyi bırakmadı!

Öyle ki; ABD Başkanı Joe Biden yönetimi ile sağlık otoriteleri Zuckerberg’e Covid-19 aşıları için baskı yapmışlar, olumsuz paylaşımları kaldırması, sansürlenmesi için gözdağı vermişler! Bugün için açıklamanın “anlamını” bilen var mı? Açıklamanın ardından “suçsuz” mu sayılmalı? İnsanları sokakta yürütmediler, korku yaymak için platolarda çekildiği ileri sürülen video görüntülerle dünyanın birçok ülkesinde yasaklar koydular, bir yandan da “aşılanmayı” zorunlu kıldılar, “aşı” olmayanı toplu taşımaya/ markete/ uçağa/ bankaya almadılar! Yaşamın içindeki koca “iki yılı” cımbızla kopararak insan olmayı “zehir” ettiler!

***

O günleri unutmayın… Yıl 2019’du! Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıktığı belirtilen, o günlerde doğal yolla değil “yapay” olduğu bazı medya kuruluşlarında yer alan, ancak yaşamını yitirenlerin sayıları verilerek söylenenlerin “yalan” bilinmesi sağlanan salgın sürecinde ilk günlerinde “aşının” da hazırlanmakta olduğu duyurulmuştu! Ne zaman haberleri olmuştu da, ne zaman virüse karşı araştırmalar yapılmıştı da, ne zaman fazları gerçekleşmişti de üç/ beş ay içerisinde “kullanılır” duruma gelmişti? Bu soruların medya ile sosyal medyada “sıkı” taranarak “yasaklandığı” bugün dillendiriliyor!

İnsanlar yaşamını yitiriyor, “her” yaşamını yitiren “corona virüs olgusu” diye duyuruluyor, solunum/ kalp/ bağışıksızlıktan kaynaklı “hiçbir” can yitimine rastlanmıyor, sağlık otoritelerine “soru sormak” gibi bir eylem gösterilemiyor, yapılan aşılar için “bilinmez” onaylar alınıyor/ “aşı” bulucu firmaya ilişkin “hiçbir” suçlama yapılamayacağı güvence altına alınıyor… Her tür “algının” özgürce kullanıldığı, korkunun havada bulut/ yerde su gibi işlendiği bir süreçti; unutmayın!

***

Zamanında söylenmeyen, etki/ tepki eylemi gösterilmeyen “her şey” yaşama koca bir darbe vurdu! Bizdeki politikacıların “konuşursam yer yerinden oynar” demesi hiçbir anlam taşımıyor! Taşları yerinden oynatacak “şeyler” biliyorsan konuşacaksın; çünkü hep bugün dünü aratıyor! Yaşamı baltalayan, insanlık suçu işleyen varsa haykıracaksın! “Yeri yerinden oynatacak” birçokları yaşamdan göçtü/ gitti! Şimdi daha mı iyi oldu, sorunlar son mu buldu? Dünlerinizi düşünün!

Zuckerberg’den, aşıların yan etkisi olduğunu ileri süren paylaşımların kaldırılmasını istemişler! Bugün birçok bilim insanı, yaptıkları araştırmalarda “aşının” kanı pıhtılaştırdığını, bundan dolayı da “solunum yetmezlikleri” yaşandığını, birçoklarının yaşamını yitirdiğini ileri sürüyor! Üstelik bazı ülkelerde “aşı” firmalarının yargı karşısına çıkarıldığı yer yer basına yansıyor! Paylaşımları kaldırmak “sorunu” çözmediği gibi, mafya biçiminde örgütlenen sağlık otoriteleri birçok kişinin yaşamanı tutu altına aldı! Şimdi bunları açıklamakla Zuckerberg, aklandığını mı düşünüyor acaba? Öyleyse yaşamını yitirenlerin, “aşı” nedeniyle yaşamı çıkmaza girenlerin bedelini kim ödeyecek? 


Oktay EROL

13.01.2025 13:15:00

YAZARLAR


KESKİN, ATDSK’DE GÜVEN TAZELEDİ

Aydın SİHAY yazdı/ ADANA'NIN ÌNCÌLERÌ

ÖZDAĞ: ECZACI İFLAS EDERSE, ÜLKE İFLAS EDER

GÜBRE’DE HOLLANDA RÜZGARI

KALAY’DAN “MABED” SERGİSİ

‘BENİ YAZDIKLARIM BÜYÜTTÜ’

ADANA MHP’DE “GELENEKSEL KURU FASULYE VE PİLAV GÜNÜ”

ÇGC ÖDÜLLERİ AÇIKLANDI

ROMANYA’DA 3 FARKLI BELEDİYEYE ELEKTRİKLİ OTOBÜS

STK’LARLA TOPLANTI YAPTI

TED’İN, 57 YILLIK GURURU ANITKABİR’DE TAÇLANDI

ADANASPOR BOLUSPOR MAÇINA HAZIR

ADANA’DA SAVCI ADAYININ İNTİHAR MEKTUBU

ADANASPOR’DAN 2 TRANSFER

ADANA’DA 100 SANAYİ PARSELİ DAHA HAYATA GEÇİRİLECEK

TUİK: İŞSİZLİK ORANI %8,6

UZAKTAN ÇALIŞMA “KALABALIK YALNIZLIK” DUYGUSUNU ARTIRDI!