İfral TURGUT

Tarih: 20.08.2025 15:01

ALLAH İLE TÜRKÇE KONUŞMAK

Facebook Twitter Linked-in

Başlığı okuyunca diyeceksiniz ki, “Ama Allah Türkçe bilmiyor.” Ben de Arapça bilmiyorum, ne olacak şimdi. 

Tarihini tam hatırlayamadım, bundan bir süre önce, İstanbul’da  Mevlana’yı anma gecesinde, Diyanet İşleri Başkanlığı, "Kur’an'ı Türkçe okumak caiz değildir" dedi.

Geçtiğimiz Mayısta da Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı beraberce "Hediyem Kur'an Olsun” adıyla yaptığı kampanyada,  800.000 adet Kur’an’ı, 27 ayrı dilde bastırarak, 67 ülkeye ücretsiz gönderdiklerini söyledi.

 

Büyük İslam Alimi İhsan Şenocak ise,‘’Türkçe Kur’an okumayın, imanınız sarsılır,’ dedi.

Dinciler, tarih boyunca insanların Tanrı ile bilmedikleri bir dilde bağ kurmasında ısrarlılar? İngilizler İncil’i İngilizce okumak için bin yıldan fazla beklemek zorunda kaldı, biz 1400   yıldır hala bekliyoruz. Hemen, “Kuran Türkçeye çevrildi,” demeyin. Okusanız, rehbersiz anlayabilecek misiniz?

Hristiyanlığın ilk çağlarında, İnciller, Roma İmparatorluğu’nun dili olan Latince idi ve İngilizler anlamadıkları bir İncil’le ibadet etmek zorundaydılar. Tıpkı bizim hiçbir şey anlamadan günde beş vakit Arapça dua ettiğimiz gibi.

İncil’in bazı bölümleri, yasak olmasına rağmen, İngilizceye çevrilmişti. Ancak, bunlara sahip olmak çok tehlikeliydi. Yakalananlar idam ediliyordu. Ama,1517’de William Tyndale adlı bir papaz çıktı ve, “Çift süren bir çocuk ile bir piskopos, Tanrı’nın kelamını eşit derecede anlayabilsin,” diye İncil’i İngilizceye çevirmeye girişti. Kral ve Kilise çıldırdı.    İncil’i herkesin anlamasını istemiyorlardı. 

Tyndale, öyle bir baskı gördü ki, Almanya’ya kaçmak zorunda kaldı. Ama başladığı işi bitirmek istiyordu. İncili İngilizceye çevirdi, bastırdı ve 1520’de İngiltere’ye gönderdi.

Kitap bir anda popüler oldu, ama Kilise tarafından lanetlendi. Londra Başpiskoposu, 3.000 adet kitap satın alarak, St. Paul Kilisesi’nin önünde yaktırdı. Tyndale’i tanıyanlar, onunla beraber görünenler, kitabını alanlar, zindanlara atılıp işkence edildiler.

Kralın adamları, Papanın casusları Tyndale’in peşine düştüler. Brüksel yakınlarında yakaladılar ve bir kalenin zindanına kapattılar. İşkence ettiler. Bir yıl sonra, dini değerleri aşağılamaktan mahkûm oldu. Boğularak idam edildi. Yetmedi, cesedi bir meydanda direğe bağlandı ve orada yakıldı. Kafir layığını bulmuştu.

Aradan İki yıl geçti. Kral VIII. Henry, boşanmasına izin vermediği için Papa ile bozuştu ve İngiliz Kilisesi’ni Katolik Kilisesi’nden ayırdı. Kızdı, kopuşu kesinleştirmek için İncil’in İngilizceye çevrilmesini emretti. İncil İngilizceye çevrildi

Aradan 480 yıl daha geçti. 2002’de, Tyndale, “En Büyük Yüz İngiliz” listesine alındı.

Biz ise hala, “Kur'an böyle diyor, Peygamber şöyle buyurmuştu,” deyip, gerçekten Kur’an öyle mi diyor, Peygamber böyle mi buyurmuş bilmeden, soruşturmadan, anlamadığımız kelimelerle dua edip duruyoruz. Din bezirganları da Kur’an’ı anlamaya çalışanları dinden çıkmakla suçluyor ama saradan kurtulma muskası yazarak, cennete götüren terlik satarak, dini paraya tahvil etmeye de devam ediyorlar. 

 

Bu yüzden de ödleri patlıyor Kur’anı Türkçe okuyup da içinde neler olduğunu, ya da neler olmadığını anlarız diye.

 TYNDALE’A RAHMET DİLİYOR VE


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —