İfral TURGUT

Tarih: 02.12.2025 22:11

ASKER

Facebook Twitter Linked-in

(Önce kısa bir hatırlatma, sonra yaşanmış bir olay. Anıtkabir’deki güvenlik protokolleri  2000’lerden itibaren çok değişti. Özellikle 2016’dan sonra tüm girişlerde sivil–asker fark etmeksizin tek tip arama prosedürleri uygulanıyor. Nitekim, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları için Anıtkabir’e gelen askerler rütbesine bakılmaksızın el aramasına tabi tutuldu. Halk tepki gösterince yetkililer, ”Ama arama Anıtkabir’de değil, girişte yapıldı,” diye açıklama yaptılar.)

Tarih: 16 Kasım 2006. Genel Kurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Jack Crouch tarafından Amerika’ya davet edilmişti. Görüşme The Eisenhower Executive Office Building’de yapılacaktı.   .   

Saygun ve beraberindeki heyet tam saatinde binaya geldi. Ancak kapıdaki x-ray cihazı, Saygun’un üniformasındaki metal düğmeler nedeniyle alarm verdi. Güvenlik görevlileri, “Üzerinizi aramamız gerekiyor,” diyerek Saygun’dan arama talep etti. Bu, Saygun’un “onur, rütbe ve askeri protokol” açısından kabul edebileceği bir şey değildi. “Peki o zaman. Görüşme iptal olmuştur,” diyerek döndü gitti.

Amerika durumu fark edince, Jack Crouch  Saygun’u arayıp özür diledi ve görüşmek üzere kendisini tekrar davet etti. Saygun, Beyaz Saray’ın kapısında aranmak talebini saygısızlık olarak niteleyerek geri çevirmişti ve “O toplantı iptal oldu. Ben oteldeyim. Görüşme yapmak istiyorsanız, lütfen siz buyurun,” dedi.  Görüşme otelde, lobide yapıldı ancak Saygun, bir daha aynı şartlarda Beyaz Saray’a dönmeyeceğini söylemeyi de ihmal etmedi.

Konu, diplomatik bir “güç ve onur resti” olarak uzun yıllar konuşuldu. Olaydan yaklaşık bir yıl sonra, George W. Bush döneminde yapılan ziyaretlerde, Saygun, Oval Ofis’te, yani en üst düzey görüşme odasında yer aldı. Bu, birçoklarına göre Saygun’un “onurunu koruyup” başarılmış bir diplomatik çıkış olarak göründü.  

Medyamızda bu olay, “Beyaz Saray’da Skandal”“Paşaya Saygısızlık”  gibi başlıklarla yorumlanırken, Saygun’un davranışını “Atatürk ruhunun bir yansıması” olarak niteledi. Malum medya dediklerimiz de, Olayın gereksiz büyütüldüğünü, Diplomatik dengenin zorlandığını, söyledi ve “Devletler prosedürle yürür, güvenlik görevlisi rütbe tanımaz,” diyerek Saygun Paşa’yı eleştirdi.

Paşa 2009’da emekli oldu ama boş duramadı. Başta savunma sanayi olmak üzere bir çok konuda çalışmalar yaptı. Balyoz Davası konuşuluyordu. Nasıl bir suç işlemişti bilmiyorum ama hakkında  yakalama kararı çıktı. Aklıma “Atatürk Ruhunun Yansıması”ndan başka bir şey gelmiyor. 14 Mart 2012’de  tutuklandı ve 18 yıl hapse mahkum oldu. 8 Şubat 2013’te sağlık sorunlarından dolayı tahliye edildi. hapiste de boş durmamış, Türk Ordusuna Balyoz” diye bir kitap yazmıştı.

Yazının başlığı ASKER. Biz böyle askerleri seviyor ve hasretini çekiyoruz.

 

      

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —