Düzgün COŞKUN

Tarih: 06.09.2025 09:01

BU HAYKIRIŞLARI DUYUN ARTIK

Facebook Twitter Linked-in

Ülkemizin beslenme tablosuna bakar mısınız, derin yoksulluktan etkilenen çocuk sayısı 6 milyon olarak hesaplanıyor. Yine kentlerde kaldırımlar işgal altında. Zabıta ekipleri, denetim yapıyor, Esnafı uyarıyor. Amaç: Ceza yazmamak. Lakin esnaf aldırış etmiyor. Yayalar kaldırımlarda güçlükle yürüyebiliyor.

***

Esnafa sorsan zabıta, " Musteri malimizi görsün istiyoruz nedense Zabıta bize göz açtırmıyor" diye dert yanıyor, baskın çıkıyor. Sürücüler pimi çekilmiş bomba misali, olur olmaz direksiyonu sağa sola kırıyor bazende halkın üzerine sürebiliyor!

***

"Ne yapıyorsunuz, az kalsın ezecektiniz lütfen dikkat eder mısınız"? Dediginiz zaman, "Gözünüz görmüyor mü, be adam yol versene" diyerek üstün çıkmaya çalışıyor.

***

Ülkede işçi, memur, sabit gelirli esnek çalışmaya karşı hak mücadelesi veremeyecek. Istedigi sendikaya üye olamayacak. Sözümona kole gibi çalışacak, esnek çalışma ortamına tepki duymayacak.

***

Alın teri karşılığında ücret talep etmeyecek. Hergün 2 saat mesai yapacak, ama fazla mesai ücreti talep etmeyecek.

***

Hak talep edenin gözünün yaşına bakılmadan kapının önüne konulacak. Buna karşın emekçi de sesini çıkaramayacak. Emekli, bakkalın, kasabın, terzinin hatta berber dükkanının önünden geçmeye cesaret edemeyecek.

***

Kahvehaneler yerine gününü park ve dinlenme alanlarında geçirecek. Midesi kazınacak ama, "acız " diyemeyecek. Evde tencere kaynamayacak tüp bitecek yenisini alıp çorba pişirip, boğazından bir kaşık geçmeyecek.

***

Kamu Personel Seçme Sınavı'nda (KPSS) yüksek puan alıp "Mülakat"ta elenen üniversite mezunu gençler, hak gaspına uğradığını haykırmayacak. Toplumun büyük kesimi özellikle fakir yoksul, dar gelirli yüksek enflasyon ve hayat pahalılığından dert yanmayacak.

***

16 bin lirayla bir ay geçinmek zorunda kalan milyonlar ses çıkarmayacak, işsizler yollara düşüp "iş arıyorum" diye gıkını çıkarmayacak. Köylü, üretici toprağa küs olduğu halde renk vermeyecek. Ektiğini biçerken zarar edecek, ambarı ithal buğday ile dolduracak zarar ettim diyemeyecek. Söylerse suçlanacak.

***

Tarım ürünlerini (samanına kadar) ithal yoluyla karşılayacak, besleyemedigi hayvanlarını yok pahasına et ve balk kurumuna satacak. Sağmal ineği olmadığı için bir tas ayrana hasret kalacak ama ülkeyi yöneten siyasî iktidar veya iktidarlara tepki göstermeyecek, aksine boyun eğecek öyle mı?

***

Ya asgari ücretli! Söyler mısınız aylık 22 bin lirayla nasıl geçinecektir? Ankara asgari ücretliyi düşünyor mu, sanmıyorum!

***

Ya dul, yetim ve engelliler kaç lira aldığını bilen var mı? Aslında biliyorlar fakat rakamı telaffuz etmek işlerine gelmiyor. Kim bilir belki de vicdanları sızlar.

Peki ne yapacak ve ne yiyecek içecek bu kesim? Çocukları nasıl beslenecek? Sakınola isyan etmeyin sabır edin denilecek öyle mı? Biraz da kendileri sabır etse dünya mı başlarına yıkılacak, hayır yıkılmayacak sadece o zaman tok acın halinde anlamış olacak.

***

Hiç bir kesim sokaklarda sesini yükselterek konuşmayacak, ülkeyi yönetenleri asla ve kata eleştirmeyecek, eleştirenlere de mani olacak. Çünkü bu çark öyle düşüyor.

***

Öte yandan, Ata'sına koşanı engellemek..konserleri iptal etmek.. Türkiye'nin dörtbir yanından hak aramak için başkentte yürümek isteyen özel okullarda görev yapan eğitimcilere orantısız güç kullanmak.. biber gazı sıkmak.. yerlerden süründürerek göz altına almak 2025 Türkiye şablonuna yakışmıyor mu hiç?

***

Hani büyük Türkiye'ydik?

Dünya bizi kıskanıyordu?

Hani özgür toplumduk?

Hani her şeyden önce halkın çıkarlarını koruyorduk?

***

Siyasi iktidarın ekonomi politikası nedeniyle her kesimden insanlar geçinmekte zorluk çekiyor. Nedense başkentte oturanların gıkı çıkmıyor! Ne de olsa istediklerini elde ediyorlar. Issiz, sokakta boş dolaşan gençleri de yok. Hatta birden fazla maaşla değişik kurumlarda yönetim kurullarında görev alanlar var hem de dolgun maaşla.

***

Beri taraftan universitelerde görev yapan bilim insanları geçinemediklerini her fırsatta dile getiriyorlar. Ama kulak veren kedilerini dinleyen yok ki dertlerini anlatabilsinler.

***.

Üniversitelerde ders veren akademisyenler geçinemiyorsa söyler mısınız, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dedigi gibi " Türkiye muasır medeniyetler seviyesine" nasil ulaşabilir? Bilimde, edebiyata, sanatta, kalkınmada, üretimde, ihracatta Dünya ile nasıl rekabet edebilir?

***

Yoksulluk sınırının 86 bin liraya yükseldiği bir ülkede iş bulmaktan bitkin ve yorgun düşmüş nefes almaktan zorlanan kesimler nasıl geçinecektir? Açlık ve yoksulluk sınırının altında maaş alan milyonlar perişan halde iken, Türkiye'ye "Büyük ülke" sıfatı yakıştıranlara sormak lazim: Siz başka ülkede mi yaşıyorsunuz yoksa!

***

Öğretmenler yoksul, akademisyenler yoksul, asgarililer perişan, emekliler karınlarını güçlükle doyurabiliyor ise Türkiye'de mutlu tablo çizenler bir kez olsun halkı düşünmüyorsa ülke kötüye gidiyor demektir.

***

Halk diyor ki, "Anayasal haklarımızı kimseye çiğnetmek niyetinde değiliz”.

***

Ey ülkeyi yönetenler ve yönetme talebinde bulunan siyasi aktörler bu haykırışları duyun artık!

 


 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —