İfral TURGUT

Tarih: 12.11.2025 21:12

HADİ HAYIRLISI

Facebook Twitter Linked-in

Mustafa Kemal, Millî Mücadele yolculuğuna 19 Mayıs 1919’da başladı. Kısa süre sonra, Kürt ayaklanmalarında büyük bir artış görüldü. İsyanların bir merkezden yönetildiği apaçıktı. Bu gerçek ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın gizli belgelerinde açıkça ortaya çıktı.

Padişah Vahdettin İngilizlerle bir olmuş, Millî Mücadele’yi engellemeye çalışıyordu. İngilizlerin de desteğiyle, Elâzığ Valisi Ali Galip’e, Sivas Kongresi’ni basarak dağıtma emrini verdi. Ali Galip, İngiliz Binbaşı Edward Noel ve bazı Kürt aşiretleriyle bağlantı kurdu. Kongreyi basıp, Mustafa Kemal’i tutuklamak üzere bir plan yaptılar. Binbaşı Noel kim miydi? PKK’nın bugünkü Kürdistan haritasını, 1919’da çizerek Londra’ya gönderen istihbarat subayı. 

Mustafa Kemal baskın haberini aldı ve Kongre’de bir konuşma yaparak, “İngilizlerin amacı, para ile memleketimizde propaganda yapmak ve Kürtlere Kürdistan kurma sözü vererek, aleyhimize ve bize karşı suikast düzenlemeye yöneltmek olduğu anlaşılmış, karşı tedbirler alınmıştır,” dedi.

Yani, bundan 106 yıl önce, İngiltere Kürtlere  Sevr’in uygulanması ve “Kürdistan” kurma sözünü vermişti.19 Ağustos 1919’da, İngiltere’nin Yüksek Komiser Yardımcısı Amiral Webb, Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a gönderdiği raporda şöyle diyordu: “Amerika, Trabzon ve Erzurum’u içine alan bir Ermenistan’ı himaye edecek, geri kalan dört il ise bir Kürt devleti olarak İngilizlerin himayesine bırakılacaktır.” 

Bu arada, Binbaşı Noel de Kürtleri ayaklandırarak İstiklal Savaşı’nı önleyerek, Sevr maddelerinin uygulatmaya çalışıyordu. 

Kürtler, İngilizlerle kol kola yürüye dursun, İngilizler de açıkça şunları söylüyordu: “Kürt sorununa verdiğimiz önem, Mezopotamya’ya verdiğimiz önemdendir. Yoksa Kürtlerin ve Ermenilerin durumu bizi hiç ilgilendirmez.” Yani, İngiltere Kürtleri koç başı gibi kullanıp, petrol kaynaklarına doğru yürüyordu.  Gerçek niyetlerini hiç de saklamadan, “Kürtlere ne kadar inanmasak da, onları kullanmamız çıkarımız gereğidir,” demekten çekinmiyorlardı.

İstiklal Savaşı’na karşı, 60 gerici isyan çıkarttılar. Bu isyanlar 1938’e kadar devam etti. İngilizlerin Şeyh Sait’i kışkırtarak çıkarttıkları ayaklanma 3.5 ay sürdü. Maliyeti ağır oldu, Musul ve Kerkük kaybedildi ama devlet otoritesi de sağlandı ve isyancılar her zaman kaybetti.

Şimdi içimizdeki İngilizlerle karmaşık bir takım ilişkiler kurarak, “Eşit Vatandaşlık, Çözüm Süreci, Terörsüz Türkiye, İmralı, Öcalan Demokrasiye Katkı Sunsun,” gibi kendilerinin de inanmadığı projelerle bu ülkeyi bir yerlere götürmek istiyorlar ve maalesef Koskoca Türk Devleti, “Alkatraz Kuşçusu” rolünü oynayan birinin (!) yönlendirmesiyle geleceğimizle oynuyor.

Bütün bu hengamenin içinde ben demek istediklerini şöyle anlıyorum, “Lozan unutulsun, Sevr uygulamaya koyulsun, Doğu bizim, Batı hepimizin olsun.”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —