Nurettin ÇELMEOĞLU

Tarih: 12.08.2025 17:15

JANDARMA GAZİANTEP – KİLİS OTOBÜSLERİNİ DURDURURDU

Facebook Twitter Linked-in

1970’li, 1980’li yıllar… O zaman anlayamamıştım; yıllar geçti gitti, halâ da anlayabilmiş değilim. Gaziantep ile Kilis’te (belki çevre köylerinde de) ekonominin omurgası kaçak ürünlerden oluşmaktaydı. Dolaş dolaş bitmeyen mağazalarda son derece çekici, albenili ev eşyaları satılmaktaydı. Dediklerine göre bazı elektrikli ürünler daha icat edildikleri ülkede tanıtılmadan önce Gaziantep-Kilis pasajlarında arz-ı endam edebiliyorlardı.

KAÇAK MAÇAK, ALINACAK

O günlerden bu yana yarım asırdan fazla zaman geçti. Yine de anlayamadığım bir olaylar demetini anlatmaya çalışayım…

Gerçekten her iki kentin kaçakçı pasajları ülke çapında isim yapmıştı. Memleketin her yanından insanlar akın akın gelip alışveriş yapmaya çalışıyordu. Kesinlikle söyleyebilirim, o yıllarda satın alma gücü şimdikinden kat be kat fazlaydı.

O pasajlar var ya o pasajlar, kelimenin tam anlamıyla daha girişte insanın aklını alabilecek nitelikteydi. Kibrit kutusu kadarından duvar kaplayabilecek genişlikte radyolar mı dersiniz; yoksa yarım saatte ekmek yapan otomatik makineler mi, ya da ses kayot cihazları mı, fırınlar mı… Yok, yoktu…

DUR!.. JANDARMA!..

Paranız varsa alışveriş kolay. Zaten buraya gelenler neredeyse son kuruşuna kadar harcayıp öyle ayrılırdı. Dönüş otobüsleri, bagaj kısmı tıklım tıklım dolu olarak hareket ettikten bir, bir buçuk saat kadar sonra jandarma tarafından kontrol amaçlı durdurulurdu. Bir yandan hüviyet kontrolü yapılırken, bir yandan da bagajdan rastgele koliler çıkarılıp sahipleri sorgulanırdı. Tuhaftır, yazılı olmayan yasa maddesi konulmuş gibiydi o yıllar içinde… Aldığınız ürün bir evin gereksinimini karşılayacak nitelik ve sayıda ise göz yumuluyor, yok ticârî amaca yönelikse, ayrı işlem yapılıyordu. Ayrı işlem, Jandarma ile mal sahibi arasında uzun konuşmalardan sonra ancak bitebildiği için zaman kaybı da büyük olurdu.

Şimdi gelelim anlayamadığım yanına… Kardeşim, yolda kontrol edilen ürünlerin nereden alındığı belli mi, belli… Gaziantep ve Kilis’in pasajları… Eee, oradaki ürünlerin hepsi olmasa bile bir kısmının kaçak geldiği de açık açık söylenmekte iken, neden illa da yolda kontrol yapılırdı, işte bunu anlayamadım, halen de anlayamıyorum. Gerçi artık kaçak derdi yok. Kaçak uçak isteyin, ertesi gün emrinizde…n

TAHİR’İN HAMAMI KAYIP!..

O yıllardan bir yıl… Adana’mızın kalburüstü ailelerinden orta yaşı devirmiş iki hanım sabah otelden ayrılıyor. O pasaj senin, bu pasaj benim uzun süre dolaşınca biri “Otelden çok uzaklaştık. Ben adnı unuttum. Sen hatırlıyor musun otelin adını?” diye sorar ve “Hayır!.. Ben de hatırlamıyorum ama merak etme, otelin hemen karşısında Tahir’in Hamamı yazılı levhayı okudum. Oradan buluruz” yanıtını alınca rahatlar.

Geç vakit balya balya paketlerle güç belâ sığdıkları taksi şoförüne Tahir’in Hamamı adresini verirler. Şoför bu ismi duymamıştır. Meslektaşlarıyla konuşur ama, hiç kimse böyle bir hamamın varlığından haberdar değildir.

Saatlerce süren sokak sokak inceleme sonrasında otel bulunur. Şoför hamamı merak etmiştir. Bakıp okuyunca kahkahayı basar. Çünkü levhada Tahir’in Hamamı değil, Tarihi Hamam yazılıdır…

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —