Oktay EROL

Tarih: 11.08.2025 11:29

YAPAY ZEKA YA DA BİZDEKİ “BÜYÜME” NEDİR?

Facebook Twitter Linked-in

Bir araştırma firması olan Challenger, Gray & Christmas'ın raporunda, ABD'de 2025'in ilk yedi ayında, yalnızca yapay zeka yüzünden onbinden fazla kişinin işini yitirdiğini saptamış! Teknolojinin gelişmesi, ekonomik büyümeyi körüklüyor; doğrudur! Yapay zeka gibi yeni araçlar, işletmelerin daha az kaynakla daha çok iş yapmasını da sağlıyor. Bu da patrona yeni varsıllıklar, yeni olanaklar oluşturuyor. Ancak bu büyüme, çalışana eşit yarar sağlamıyor! Belirli meslek gruplarındaki insanların işlerini yitirmesine neden oluyor, işsizliği büyütüyor... Bu da toplumsal eşitsizlikleri derinleştiriyor!

Bu ülkemizde yaşanan alışık bir olguyu anımsatıyor: dışsatım artıyor, üretimde üst düzeylere yükselmeden söz ediliyor, ekonomi büyüyor, ancak bundan emekçi/ üretici değil bir avuç patron yararlanıyor! Düşünsenize, tarım/ sanayide bu “büyümeyi” sıkça duyuyoruz, çalışanlar açlık sınırı altında aylık alırken… Oysa tarıma elverişli verimli topraklarımız olmasına karşın ülke nüfusunun büyük çoğunluğu mevsimsel meyveleri/ sebzeleri edinmekte zorlanırken dışsatımcı kuruluşlar geçen yıla göre ne denli büyüdüklerinden söz ediyor! 

***

Ülkemizde varsıl/ yoksul makas aralığı ne denli açıksa, yapay zeka kullanımına açık olan alanlar da aynı sorunla karşı karşıya… Elbette ekonomi büyüsün/ teknoloji gelişsin, ancak bundan belli bir katmanın yararlanıyor olması ileride çözümü zor sorunlara gebe kalınmasın! Teknolojinin, insanların ulaşmakta zorlanacağı yerlerde kullanılması, insan gücüyle yapılması zor olan dron özelliği taşıması, yine insan yaşamını zorlaştıracak alanlarda robotların işlevselleştirilmesi desteklenebilir! Ancak yine de insanı/ insan emeğini hiçe sayacak, yerine yapay zeka teknolojik ürünlerine bırakacak girişimler toplumsal ayrışmaların/ anlaşmazlıkların önünü açacağı da bilinmeli!

Haberde, “ABD'de 2025'in ilk yedi ayında, yalnızca yapay zeka yüzünden onbinden fazla kişinin işini yitirdiği” belirtiliyordu! Peki, kazanan kimdi? Teknolojinin gelişmesiyle yapay zeka, şirketlerin verimliliğini/ hızını/ maliyetlerini düşürüyor, patrona daha çok kazandırıyor, çalışma alanını küçültüyor... Diğer yandan da daha önce çok sayıda insanların yaptığı işler daha az sayıda/ daha masrafsız robotlara yaptırılacak, bazı işlerde çalışanların yerini yapay zekayla son veriliyor; ya sonra? Yitirenin emekçiler olduğunu yadsımak olası mı!

***

Teknolojik ilerlemenin getirdiği yararların yalnızca belirli bir katmanın değil, bütün toplumun gönencini artırması gerektiği düşüncesi her dönemde tartışılmıştır. Tıpkı, “büyümenin” de günümüzde yurttaşa dokunması gerektiği savunulduğu gibi… Sanayi Devrimi'nde ortaya çıkan işçi sorunları çözüm yolları aratmıştı!  Teknolojinin getirdiği olanakların, üretimden elde edilen varsıllığın hakça bölüşülmesi, insanlık için yeni bir erek sayılacaktı. Yapay zekanın getirdiği verimliliği kullanarak, herkes için daha çok kendine zaman ayırma, iş güvencesi sağlama, çalışanların sosyalleşmesine yönelik somut toplumsal girişimlerin yaşama katılması beklentiler arasında…

Teknoloji, sermayenin daha da büyümesini sağlamak yerine, toplumun yaşama niteliğini iyileştirmek için de kullanılması, devletlerin/ şirketlerin bu yeniliğe uyum sağlaması, yepyeni yasalar, iş modelleri, toplumsal sözleşmeler oluşturması kime yarar sağlamayacak ki?

***

Yapay zeka çağında asıl soru şudur: Teknoloji kimin için gelişiyor? Eğer yalnızca patronun kazancını artırmak, üretim giderini düşürmek, iş gücünü “verimlilik” adı altında azaltmak içinse; bunun adı gelişme değil, toplumsal ayrışmadır! ABD’de 2025’in ilk yedi ayında onbinden fazla çalışanın yapay zeka nedeniyle işini yitirmiş. Bu veri, teknolojinin yalnızca sermaye için değil, toplum için kaygı oluşturabileceğini gösteriyor. Ancak bu tehdit bize yabancı değil!

Ülkemizde de benzer bir tablo var: büyüme rakamları açıklanıyor, dışsatım artıyor, üretim “rekor” kırıyor deniyor… Kazanan bir avuç! Çalışanlar ise açlık sınırının altında aylıkla yaşamaya çalışıyor, temel gereksinimlerini karşılamakta zorlanıyor. Tarımda, sanayide, hizmet sektöründeki “büyüme” söylemi toplumda yaşanmıyor! Oysa büyüme, yalnızca bir avuç patrona değil, tüm yurttaşlara gönenç getirdiğinde anlam kazanır. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —