İfral TURGUT

Tarih: 24.06.2024 19:45

CEMİL TAŞÇIOĞLU

Facebook Twitter Linked-in

Neden böyleyiz? Neden bu kadar çabuk unutuyoruz? Bırakalım acılar geride kalsın ama ya iyi insanlar, ya insanlığa unutulmaz hizmet vermiş olanlar? Ya beklenmedik zamanda, onlara en çok muhtaç olduğumuz anda aramızdan ayrılanlar?

Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’na tanı ve gözlem yeteneğinden dolayı  öğrencileri ve asistanları, bir dizinin başrol oyuncusuna izafeten “Dr. House” ismini takmıştı.  Odasının kapısı her zaman, herkese açıktı.     

Covid-19 çıktı, hızla bütün dünyaya yayıldı, kısa zamanda Türkiye’yi de esir aldı. Hepimizin evlerimize kapandığımız, mecbur olmadan evimizden çıkmadığımız günlerde, o hastanede çektiği videolarla insanları bilgilendirmeye çalışıyordu.  

Daha hasta içeri girerken tanı koyacak tecrübeye sahipti.  Vizitlerinde  bir hastayı tartışırken bazen gündelik hayattan, bazen sinemadan örnekler verir, bazen de resimler göstererek bıkmadan yorulmadan anlatırdı.     

Bir gün bir diz iltihabı oldu, Bacağı iltihaplı, ateş içindeydi. Ama bakması gereken hastaları vardı. Önce ateş düşürücü ilaçlar aldı; biraz kendine gelince  asistanlarına, “Bir vizit atalım,” dedi. Herkesin, “Hocam nasıl vizit atacaksınız, ayakta duramıyorsunuz,” demesine rağmen, tekerlekli sandalyeyle yirmi iki hastayı gezerek, onlara hem  şifa hem moral dağıttı.

Kimsenin kalbini kırmadı. Torunum öğrencisi olmuştu. Vefatında, ”Kızım nasıl bir adamdı,” diye sorduğumda, “Baba gibiydi, hepimize evladıymışız gibi davranırdı,” dedi.  İnsandı yani, doktordan önce insan. Zaten her şeyin başı insan olmak değil miydi?

Öğrencilerine, “Lütfen aşık olduğunuz işleri yapın, aşık olduğunuz kişiyle evlenin,” derdi.   

Covid vakaları artmaya başlamıştı. Galiba bir hastasından   Covid kapmıştı. Ama görevinden ayrılmak istemiyor, hatta bazı ilaçları hastalarından önce kendisinde denemek istiyordu. Ne yazık ki, hastalık gittikçe ağır basmaya başladı. Artık yoğun bakıma alınmalıydı.

O sabah oğlundan kahvaltı ve iç çamaşırı istedi. “İyiye gidiyor galiba,” diye düşündü oğlu. İstediklerinin yanına, artık kendisiyle simgeleşen o çok sevdiği kaşkolu da ekledi. Ama hastalık çok hızlı ilerliyordu, dönüşü olmayan yola girilmişti artık…Cemil Hoca Covidden ölen il sağlık çalışanıydı. Adı birkaç hastaneye verildi ama yeter mi?

Eşi arkasından bir şiirle seslendi sevdiği adama.

Sanma ki gittin derim.
Sanma ki yoksun burda;
Durur gülşende bir çift gül,
Öter üstünde bin bülbül.
İşte bu yüzden;
Dön gül çehreni gülşende güller açanım... 

Huzur  içinde uyu, Cemil Hoca.

YETİŞTİRİP, BU ÜLKEYE BAĞIŞLADIĞIN BİNLERCE İNSAN ADINA TEŞEKKÜRLER.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —