Düzgün COŞKUN

Tarih: 19.05.2024 19:34

ESNEK ÇALIŞMA "KURTULUŞ REÇETESİ" OLAMAZ

Facebook Twitter Linked-in

Yargının siyasallaşması ülkede barış ve huzur iklimini olumsuz etkiliyor. Adalete olan güven ciddi manada sarsılıyor. Girişimcinin demokrasi, özgürlükler ve insan hakları konusunda duyduğu kaygı üretimi olumsuz etkilediği gibi durma noktasına getiriyor.

Tarım ve sanayi başta olmak üzere tüm sektörler adeta can çekişiyor. Sanayide istihdam daralırken işsizliğin had safhaya ulaştığı dikkat çekiyor. Sanayici, ihracatçı esnaf, üretici, köylü, emekçi, dar gelirli, emekli dert küpü. Tüm kesimler borç batağına sürüklenirken, siyasiler ülkenin güllük gülistanlık içerisinde olduğu izlenimini veriyor, sıkılmadan yüzleri kızarmadan.

Halk yoksulluk çekerken, fabrikalar bir yandan üretimini düşürürken, öbür yandan işverenler esnek çalışmayı "kurtuluş reçetesi" olarak görüyor. Bu da yetmiyor işçi çıkarıyor. Toplum bankaların yüksek faizle verdiği krediyle yaşamaya çalışırken nefes alamıyor. 

Ülkede milyonlarca emekli, dul ve yetim asgari ücretin altında maaşla kıt kanat geçinmeye çabalıyor. Yoksullar pazar artıklarıyla tencereyi kaynatıyor. Çöp konteynerlerinde ekmek topluyor. Siyasilerin gündemi kafa karışıklığına yol açıyor. 

***

Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, Türkiye’nin "normalleşme “ye ihtiyacı olduğunu ısrarla dile getiriyor, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise "Yumuşamadan bahsediyor. Toplum ise hayat pahalılığı, işsizlik ve yüksek enflasyona çare bulunmasını istiyor ve bekliyor. 

"Cumhur İttifakı'nın küçük ortağı başka telden çalıyor. Derim ki çıkıp memleketi Osmaniye'ye gelsin, Adana'da mola vererek tarlada kalan soğan, dalda çürüyen limona çözüm bulsun, hem üreticinin hem de yetiştiricinin yüzünü güldürsün. 

Memleketine adım atarken de esnafa uğrasın, selam verip hal hatır sorsun, organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren sanayi işletmelerini ziyaret ederek, iş dünyası ile bir araya gelsin. Sorunlarını dinlesin, bu sorunların çözümüne yönelik iyimser bir tablo ortaya koysun.

***

"Tasarruf" deniliyor. Açıklanan her paket sabit, dar gelirli ve emeklinin sırtına ek yük bindiriyor, zengin daha da zengin oluyor. Fakirin beli bükülüyor. Gelin söz konusu tasarrufu başkent Ankara’dan başlatın. Vergi adaletini sağlayın. Zenginden daha fazla vergi toplayın. Esnek çalışmayı ortadan kaldırın. İşçinin, çalışanın emekçinin, emeklinin ve emekten yana kesimlerin yüzünü güldürün. Güldürün ki fakirin fukaranın emeklinin tenceresinde taş değil et pişsin.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —