ÖZGÜR BEY,
Bilmediğinizi sanmıyorum ama söylemek zorumda bıraktınız. Devlet yönetiminden en küçük bir işletmeye kadar, her kurumda bir yönetim hiyerarşisi vardır. O hiyerarşi de kendi birimleri içinde daha küçük hiyerarşilerle ayrılır:
LİDER: Savaşın kazanılması için nehre bir köprü yapılmasına karar verir.
YÖNETİCİ: Köprünün nehrin neresine, hangi malzemelerle, ne kadar süre içinde, nasıl bir maliyetle, kimlerle yapılacağını hesaplar ve ekibini seçer.
TEKNİSYEN: Elindeki malzeme ve ekiple köprünün, kendisine verilen projeye göre, en sağlam bir şekilde ön görülen zamanda yapılıp teslimini sağlar.
Ama başından sonuna kadar, köprünün her şeyinden lider sorumludur. Bu her işe karışıp, her şeye müdahale edip, her görevli adına konuşması anlamına gelmez. Lider de, yönetici de, teknisyen de kendi alanlarına giren konularda birinci derecede sorumlu kişiler olarak kendileri bilgi verirler.
Liderler fıldır fıldır dünyayı dolaşarak, her şeyi kendisi konuşup, her pazarlığı kendisi yapmaz. Bu, kendisini her derecedeki muhatabıyla aynı seviyeye çekmek anlamına gelir. Siz lidersiniz. Lütfen liderliğinizi yapın. Nehre köprü yapılmasına karar verin ve sonra da denetleyin. Hem karar vermek, hem ameleyi seçmek, hem de ameleye çivinin nasıl çakılacağını göstermek sizi çok marifetli ve becerikli yapmaz.
Sizden iyi kimsenin bilmediğine eminim. Atatürk Lozan’a kendisi gitmedi. Bir ekip ve başında kendisini en iyi temsil edecek İnönü’yü bir ekiple gönderdi. O lider olarak Türkiye’de kaldı ve Lozan’ın liderliğini İnönü’ye bıraktı. Ama görüşmelerin her safhasında beraberdiler. (Nutuk’u tekrar okuyun.) Sonra da Lozan zaferi Cumhuriyetimizin temeli oldu.
Yapın, tarihe geçin. Çok konuşma. Emerson, ”Ne olduğun kulaklarımda o kadar yüksek sesle çınlıyor ki, ne söylediğini duyamıyorum,“ demiş. Sizi yaptıklarınız anlatacak, söyledikleriniz değil.
Biraz üstü kapalı gibi oldu ama sanırım anladınız Evlat. Hitabımdan alınmayın çünkü evladım yaşında, hatta iki çocuğumdan da küçüksünüz. Hem de annen ve babanla meslektaşız.
Umarım bu konuda beni başka yazılar yazmak zorunda bırakmazsınız.
Başarılar dilerim.
Sevgi ve Makamına Saygılarımla.