İfral TURGUT

Tarih: 21.06.2024 23:21

T.C.

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyet, dilimize Arapçadan geçen bir kelime. Anlamı, “Bütün halkın idaresi.”  Kelimenin kökü, “cumhur” yani “halk.” 

Cumhuriyet rejiminde egemenlik, kral, kraliçe, padişah, sultan gibi tek bir kişiye ait değil, halka aittir. Halk, yasayla ve  belirlenen aralıklarla oy vererek, ya mevcut yöneticilerin göreve devam etmesini onaylar, ya da yeni yöneticilerini seçer.

Kelime Arapçadan gelmiş, ama Araplar bu kelimeyi hiçbir zaman gerçek anlamında kullanmamış, cumhuriyet rejimini hiçbir zaman uygulamamışlardır. Uygulayamaz da. Çünkü cumhuriyet cahil toplumların rejimi değildir. Cumhuriyeti gerçek anlamda uygulayan ve taçlandıran biz Türkleriz.

Cumhuriyet rejimi Eski Yunan’daki demokrasi, yani halk idaresidir. Ancak o zaman demokrasi çok sınırlı bir kesim tarafından kullanılmıştır. Halkın çoğunluğu yabancılardı ve seçme-seçilme hakları yoktu. Kölelerinse, hiçbir hukuku yoktu. Zengini ve fakiriyle çok küçük bir vatandaş kitlesi oy verirdi. 

Cumhuriyet, bu biçimiyle buradan da Roma İmparatorluğu’na geçti. Ama Roma’da da yine halkla, toprak sahibi soyluların arasında bir fark vardı. Meclisleri bile ayrıydı. 

Cumhuriyet kelimesi, I. Dünya Savaşı’ndan önce her yerde antipatiyle karşılanırdı.  Krallar aleyhinde konuşmak, cumhuriyeti övmek o toplumdan kovulmanıza dahi sebep olabilirdi.

Büyük devletler arasında bir tek Fransa, bir de o zamanlar yükselen bir devlet konumunda olan Amerika Birleşik Devletleri bir cumhuriyetti. O da 18. yüzyıldan itibaren yeni yeni ortaya çıkıyordu. Bu iki cumhuriyet, Batı dünyasında yeni bir atılımdı.

Lafı uzattık, şimdi, diyeceğimizi diyelim. Cumhuriyetimizin simgesi “T.C.” idi. Bütün devlet binalarımızın, Bakanlıklarımızın vs. başında “T.C.”yi gururla kullanıyorduk. Sonra Osmanlının torunları geldi “T.C.”yi kaldırdı. Kendini, insanı insan yapan, insana insan onurunu veren Cumhuriyete layık görmüyordu. T.C.yi kendilerine göre gururla, bana göre aymazlıkla kaldırdılar.

İstanbul yerel seçimlerini Ekrem İmamoğlu kazandı. Oylar çalındı, “seçim yenilenmeli” demek gafletinde bulundular. Seçimler yenilendi ve İmamoğlu aynı seçimi iki kere kazanan kişi olarak tarihe geçti. 

O arada İstanbul’a kayyum adıyla part time bir belediye başkanı atadılar. Onun da ilk işi büyük bir şehvetle İmamoğlu’nun gerçek yerine taktırdığı T.C. tabelasını söktürmek olmuştu.  

Söktürsünler. Hemen yerine takılacağını da gördüler zaten. Onlar Osmanlının torunları ya; isterlerse üniversitelerde dedelerinin mezar taşlarını okumak için  Arapça kürsü açsınlar. Hiç olmazsa dedelerinin ve büyük annelerinin gerçek isimlerini öğrenirler.

Bizim soyumuz, sopumuz belli. Türk oğlu Türküz biz. “T.C.” ile de gurur duyuyoruz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —